Hayatın her aşamasında sade ve samimi insanlar arıyorum. Çünkü en sevdiğim ve güvenilir insanlar onlar. Böyle insanlara ulaşmakta zorlanıyorum. Güçlünün değil, haklının hakkını aldığı bir dünya istiyorum. Devlet, millet ve birey olarak aynı çizgide olmak zorundayız.
Öyle dönemler oldu ki; Kendini idare edemeyenler, kendini denetleyemeyenler yetkili oldular. Onlar bile; doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar sözü ile yalancılığa yönlendirdiler. Üzümünü ye bağını sorma ile haramı meşrulaştırdılar. Yalandan kim ölmüş sözü ile yalan normalleştirildi. Köprüden geçinceye kadar ayıya dayı de sözüyle ikiyüzlülük ve aldatma meşrulaştırıldı. Yemeyenin malını yerler sözüyle sahtekarlık ve israf normalleştirildi. Elime fırsat geçerse öttürürüm diyenlerin olduğu yerde doğru davranış olur mu? Olmuyor. İşte böyle sözlerle toplumun ruh dünyası kirletiliyor. Aslında ahlak bozulduğu için bu sözler maske olarak kullanılıyor. Anlayacağınız bu sözler sebep değil, sonuçtur. Ahlaksızlıklar, atasözlerine yükleyerek kurtulma şansımız yoktur ne yazık ki. Bu konuda yol belli. M. Akif Ersoy ömrü boyunca hep fakr-ü zaruret içinde yaşadı ama bir gün şikayet etmedi. Devlete ve millete yük olmadı. Samimiyetin, fedakarlığın ve tevazuun zirvesinde yaşadı. İşte bize en güzel örnek hayat. İşte tam ve doğru karne.
Bizdeki yanlışları dile getiriyoruz, öz eleştiri yapıyoruz. Ama dünyanın karnesi daha da kötü. ABD ve AB’nin dünyaya bakışı ve Türkiye’ye bakışı da hastalıklı. Dost görünen düşman devletler. Barış ve demokrasi götürüyorum diyerek gittiği ülkelere kan ve gözyaşı götürdü ve götürüyorlar. Onların gittiği ülkelerin insanları ve çocukları kan ağlıyor. İşte size Afrika örneği. Onlar, Nijerya’da terör, Afganistan’ da yaralı, Yemen ‘de açlık, Irak’ta yetim, Somali de öksüz, Myanmar da zulüm, Bangladeş’te fukaralık, Sudan’da açlık, Mali’de acı ve Suriye’de kayıptır. ABD ve Avrupa da ise prens ve prensestir. İşte bu kadar adaletsizliğe çanak olanların hepsinin canı cehenneme…
Bu konuda ülkemizin karnesi de istediğimiz ölçüde değil. Çocukluğumdan beri gördüklerim, gözlediklerim, yaşadıklarım beni derin düşüncelere götürüyor. Egemen güçlerin çocukları güle oynayarak yaşarken, garibanın çocukları günlük yevmiye ile çalışıyor olması kendi tercihleri mi? Tabi ki değildir. Babadan miras yoksul çocukları, 7-8 yaşlarında hayatın gerçekleriyle tanışırlar ve ömürlerini aynı zorluklarla yaşıyorlar. Emekçilerin çocukları ve torunları da aynı yoldalar. Onlar, her şeye rağmen çalışmaya ve hayata tutunmaya çalışıyorlar. Emek verenler, aslında en değerli insanlardır.
Diğer tarafta dededen toruna; hazineden geçinen, hayatın gerçeklerini bilmeyen emeksiz sömürgeci kesim; şikâyeti bitmeyen, başarısızlıklarına rağmen kamu da görev alanlar kamuya yüktür. Anlayacağınız adaletsizlikler kamu vicdanını yaralıyor. Ülkenin kalkınması, gelişmesi ancak adaletle olur. Adalet yoksa huzur da olmaz, iyilik de olmaz. Olsa olsa kayırmacılık ve hak etmeden alma olur.
Ben en iyi karnenin; iyi vatandaş olmayla, emekle, makul dürüstlükle, kendini bilmekle, özdenetime sahip olmakla, helalinden kazanmayla alınması gerektiğine inanıyorum. Hayat ne yaşatırsa yaşatsın, ne kadar incitirse incitsin, ne kadar kötü insanla karşılaştırırsa karşılaştırsın, temiz bir ahlaktan, üretmekten ve iyi olmaktan vazgeçmeyelim, diyorum.
İnsanın imtihanı kendisidir, işidir, aşıdır, eşidir, çocuklarıdır, anasıdır, babasıdır, varlığıdır, yokluğudur. İşte bu konuda ki karnemiz nasıl? Dilerim 2021 yılı karnemizdeki ölçüler düzelir ve iyi leşiriz inşallah.
Yorum yazarak Elbistan Kaynarca Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistan Kaynarca hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistan Kaynarca editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistan Kaynarca değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistan Kaynarca Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistan Kaynarca hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistan Kaynarca editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistan Kaynarca değil haberi geçen ajanstır.