Gafil gezen insanoğlu,
Halinden haberin varmı?
Dört yanın harami dolu,
Yolundan haberin varmı?
Çok sevdin geçici yurdu,
Kısa ömür seni yordu,
Açmadan Mihrican vurdu,
Gülünden haberin varmı?
Ecel ağını örmeden,
Azrail’e can vermeden,
Neler konuşur durmadan,
Dilinden haberin varmı?
Ahlâk İmanın yarısı,
Asildir atın dorusu,
Talamış yaban arısı,
Balından haberin varmı?
Haktandır dermanlar dertler,
Zikreder zerreler otlar,
Paylaşıp bölüşmüş yadlar,
Malından haberin varmı?
Didindin durdun habire,
Düşlerin sığmaz tâbire,
Gireceksin dar kabire,
Salından haberin varmı?
Yolun azalıp kısalmış,
Tükenen ömür masalmış,
Mânâ bardağın boşalmış,
Dolundan haberin varmı?
Yok olacak çoğun-azın,
Kışa dönüşecek yazın,
Hak’kı çalmaz gönül sazın,
Telinden haberin varmı?
Kalbini talamış diken,
Hak’kın nazargâhi iken,
İyi kötü biçer eken,
Elinden haberin varmı?
Kâinât yaradan Şahın,
Niye kabarır iştâhın?
Alev almış yanar ahın,
Külünden haberin varmı?
Şair Bulut sana sözüm,
Gör gözet ibret al gözüm,
Ye iç kon göç değil çözüm,
Ölümden haberin varmı?..


Kesinleşti; Küçük Ceyhan yeniden açılıyor
Arif Bilgin
Yorum yazarak Elbistan Kaynarca Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistan Kaynarca hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistan Kaynarca Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistan Kaynarca hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz