COĞRAFYA KADERDİR!

    İbni Haldun tarafından söylendiği iddia edilen Coğrafya kaderdir sözünü hepimiz duymuşuzdur. Bugünkü yazımda Coğrafyanın öneminden bahsedeceğim. İlk insanlar önce çevrelerini anlamaya başlamış hayatta kalabilmek için doğa ile iletişim haline geçmiştir. Coğrafya biliminin doğuşu bu zamanlara kadar gider. Coğrafya ilk bilim olarak kabul edilir ve bilimlerin kraliçesidir. Gerçekten de Coğrafya hayattır, Coğrafya kaderdir, Coğrafya hayatı anlama sanatıdır, Coğrafya bilmeden bu dünyada yaşayamazsınız. Gelin görün ki ülkemizde Coğrafya bu ülke hangi kıtada, şu il hangi bölgemizde, dünyanın en büyük dağı hangisidir, gibi kalıplaşmış yargılardan ibaret sadece yer ve konum bilgisi gerektiren bir bilim zannediliyor. Dahası Coğrafya bir bilim olarak bile görülmüyor. Nasıl ki çarpım tablosunu bilen bir insan matematik bilmiş olmuyorsa ülke başkenti bilmekte coğrafya değildir, sadece genel kültürdür.

           İlk insanlar önce doğayı anlamaya çalışmışlardır, doğal oluşumlu mağaralar ve ağaç kovuklarında yaşamışlardır. Bu anlamda coğrafyadan faydalanmışlardır. Bundan yaklaşık 10 bin yıl önce Neolitik çağda ise insanlar su kenarlarında yaşamaya başlamışlar tarımsal üretime geçmişlerdir. Aslında coğrafya her yerde var; İthal ettiğimiz ürünler, ihraç ürünlerimiz, yer altı kaynaklarımız, doğal güzelliklerimiz turizm potansiyelimiz, şehirleşme, sanayileşme, göç, mülteci sorunu ve daha sayamadığım unsurlar coğrafya ile ilgilidir. Coğrafi bilincin toplum hayatına nüfuz etmesi, her bir Türk vatandaşının hatta her insanın coğrafyayı anlaması ve özümsemesi gerekmektedir. En son 6 Şubat’ta karada yaşayan en büyük depremlerden birisini yaşadık. Yapılan hava alanları, köprüler, viyadükler, şehrin genişletilmesi, yer altı ve yer üstü kaynaklarının kullanımı, sanayinin gelişmesi, enerji üretimi ve benzeri tüm unsurların cevabı coğrafyadadır. Dünya’yı gelecek yıllarda bekleyen en büyük problemler olan ilkim değişikliği, küresel ısınma, afetler, artan nüfusa kaynakların yetersizliği, su kıtlığı, gibi sorunlar coğrafyayla ilgilidir. Hal böyleyken ülkemizde coğrafyanın bu kadar önemsizleştirilmesi ve itibarsızlaştırılması kabul edilir bir durum değildir. Milli Eğitim bakanı geçtiğimiz hafta müfredatta sadeleştirme olacağını söyledi. Umarım Coğrafya hak ettiği yere gelir.

             Coğrafi koşullar insanların yaşamlarını şekillendirir. İskandinav kültüründe balıkçılığın önemli olması, Çin, Hindistan Endonezya gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde da pirinç tarımının yaygın olması, ülkemizde tahıl tüketiminin fazla olması, Erzurum Kars çevresinde büyükbaş hayvancılığın yaygın olması iklimsel koşulların insanların ve toplumların ekonomik faaliyetleri nasıl etkilediğine örnektir. Aynı şekilde ülkelerin jeopolitik konumları dış siyasetlerini şekillendirmektedir. İzlanda bir ada ülkesidir kara sınırı olmadığı gibi sıcak çatışma bölgelerinden uzakta bir ülkedir. Türkiye ise Ortadoğu dediğimiz ateş çemberinin içerisindedir. Dört yanımızı çevrelemiş çözüm bekleyen problemler var. Doğuda Ermeni sorunu, güneyde Suriye meselesi, az daha güneye insek İsrail Filistin sorunu, batıda Yunanistan ile yaşanan Ege denizi kıta sahanlığı sorunu bunlardan sadece birkaç tanesi. Bu durum coğrafi bilginin sadece birey bazında değil devletler üzerinde de ne kadar etili olduğunu göstermektedir. Savaşlar bile coğrafi bilgilere göre kazanılıp kaybedilir, Sarı kamış harekâtını hatırlayalım;70 bin askerimizin donarak tek kurşun atmadan şehit olması savaşlarda coğrafi bilgi ve stratejinin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.

          Coğrafyacı mesleğinin anayasada tanımlanmamış olması coğrafya bölümü mezunlarının sadece öğretmen olmalarına imkân verilmesi stratejik bir hatadır. Bu yanlıştan dönülmesi bu durumun ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Ülkemizde yaşanan depremler, seller, heyelanlar, çarpık kentleşme aslında coğrafi bilginin ne kadar önemli olduğunu göstermeye yeter. Coğrafya sadece üniversite sınavlarda soru geldiği için ya da liselerde sınıf geçmek için okutulacak bir ders değildir, dahası coğrafya bir ders değil dersten ötesidir hayatın ta kendisidir. COĞRAFYA KADERDİR.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Fatih Gözüaçık - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Elbistan Kaynarca Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistan Kaynarca hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistan Kaynarca editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistan Kaynarca değil haberi geçen ajanstır.