Aklını gönlünü değerleriyle yöneten insan yaşamın efendisidir derdi rahmetli Doğan Cüceloğlu. Değerleriyle yöneten edepli olur. Ya yönetmezse ne olur? Birey bozulur, toplumda sarsıntı başlar. İnsanlar, vatana millete hayırlı bir evlat olsun duası yerine mesleğini eline alsın, para gelsin de ne olursa olsun olur. İşte orada ahlak bozulur. Öyle bir yerde edep te olmaz, sevgi de olmaz. Onun için ille ki edep, illaki edep…
Edebin olmadığı yerde çürüme vardır. Çürümenin olduğu yerde insan, kendisiyle, zaaflarıyla, hırslarıyla, arzularıyla, heva ve hevesleriyle mücadelede kaybeder. O hal topluma zarar olarak yansır. Bu konuda Sokrates der ki; Bilgelik kendimizi yenmektir, oysa cehalet kendimize yenilmektir der, katılıyorum. Kendine yenilenlerin yönettiği devlette günahkârlar cezasız kalır ve günahsızlara ceza verilir. Bu durum da devlet sarsılır. Toplumda nasıl bir hastalık varsa kişilere ve yönetime yansır. Anlayacağınız toplum ne kadar dürüstse, doğruysa devlette o kadar doğru dürüst olur. Aldatanın, vergi kaçıranın, kurnazların akıllı, zeki görüldüğü, takdir edildiği bir toplumda temiz ve güçlü bir sistem çıkmaz, çıkmıyor da.
Gelecek için, ülke için, yürüyen adalet, yürüyen ahlak ve yürüyen kültür için mutlaka iyi insanlar yetiştirmek zorundayız. İşini, mesleğini sağlam yapan, aldatmayan insanlara ihtiyacımız var.
Mesleğini ve işini kötüye kullanma hakkı kimsede olmamalı. Kirli ellerle hatalar gösterilmemeli. Marifet, kötülüklere katılmak değil, onu iyiliğe çevirebilmek ve güzelliğe dönüştürmektir.
Hayat yolculuğunda yaşama katkı sağlayacak halleri yakalamak ve farkındalık çok kıymetli. Kimseye zararımızın dokunmadığı, sorumluluklarını aldığımız bir hayatı yaşamalıyız. Başkalarının alanına girmeden, kendi sorumluluk alanında kalarak, önceliklerimize odaklanarak, insani ve ahlaki değerlerle kendimiz olabilmeliyiz.’’ Hayır’’ demesini bilerek, beklentisiz yaşamayı öğrenmeliyiz. Yalnızlıkla arkadaş ve dost olmayı öğrenmeliyiz. Bilinmeli ki mutluluk kendimize yetebilmektir.
Velhasıl evlerde saadet, çarşıda bereket, zenginler de merhamet, amirler de nezaket, memurlarda hürmet, devlet te adalet ve ilişkilerde güvenin yaygınlaştığı edepli bir hayatımız olsun isterim.
Adalet lafta değil, hakka uymakla olur ve hidayete öyle ulaşılır. Sureten insan olmak yetmiyor, sireten((ruhen-manevi olarak) insan olmak önemli. İnsan, insan olunca edepli olur. Edepli olan da sevdirmeye, sevindirmeye, sevilmeye ve sevmeye sebep olur.
Yorum yazarak Elbistan Kaynarca Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistan Kaynarca hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistan Kaynarca editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistan Kaynarca değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Elbistan Kaynarca Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Elbistan Kaynarca hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Elbistan Kaynarca editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Elbistan Kaynarca değil haberi geçen ajanstır.