Trakya Üniversitesinde, deprem tehlikesinin anlaşılmasına ve araştırılmasına bilgi sağlamak, başta deprem olmak üzere afetleri yönetmek ve kayıpları azaltmak için yeni fikirlerin ve yenilikçi yöntemlerin geliştirilmesi ve paylaşılması adına “Her Yönüyle Deprem Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyuma Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Vali Yardımcısı Ercan Çiçek, AFAD Risk Belirleme ve Önlem Dairesi Başkanı Gökhan Yılmaz, AFAD Deprem Risk Azaltma Daire Başkanı Abdulkadir Tezcan, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji ve Endüstri Mühendisliği emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Yılmaz ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, depremin merkez üssü Elbistan’da da çeşitli faaliyetler gerçekleştirdiklerini belirtti.
Tabakoğlu, “Sayın Valimizin Elbistan’a görevlendirilmesi ile birlikte imkânlarımızı Elbistan’a yönlendirerek orada bir ocak kurduk. Burada genel bağışların sağlıklı dağıtılabileceği bir açık market, yemek ihtiyacı için bir mutfak, sağlık ihtiyacı için bir sağlık kabini kurduk. Ayrıca tuvalet ve banyo ihtiyaçları için kabinler kurduk. Çocuklarımızın yüzünü bir nebze de olsa güldürebilmek için çocuk mutluluk ünitesini hayata geçirdik. Yani bir yaşam alanını, bir ocağı çadır kentin yanında oluşturduk ve bir aydan fazla orada hizmet verdik. Pek çok konteyner ve ihtiyaç malzemesi bölgeye gönderdik. Orada 288 Trakya Üniversitesi mensubu gönüllü olarak görev aldı” dedi.
Daha sonra kürsüye davet edilen İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji ve Endüstri Mühendisliği emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Yılmaz, “Anadolu'da Depremler Neden Oluyor?” adlı sunumunu yaptı.
Yılmaz, 6 Şubat'ta önce Pazarcık ardından da Elbistan merkezli yaşanan depremlerin, Arabistan'daki deprem levhasının Doğu Anadolu Fay Hattı'nı sıkıştırmasıyla oluştuğuna dikkat çekti.
Doğu Anadolu'da kuzey ve güneyden sıkışma kaynaklı sayısız kırılma ve deprem yaşandığına vurgu yapan Yılmaz, “Bir kırılma mozaiği gibi, blok gibi düşünün; bunların birisi bir yerden kırılarak deprem oluşturuyor. Arabistan levhası tıpkı bir buldozer gibi doğuyu sıkıştırıyor. Sıkışmadan oluşan enerji Toroslar'daki dirençle karşılaşıyor ve burada giderek artan miktarda bir sıkışma geçirmeye başlıyor, Kahramanmaraş'ta bu sıkışma kökeniyle bir süre sonra direncin maksimum noktaya ulaştığı 2 yerde birbirinin peşi sıra iki dev deprem oluştu. Depreminin kırıklarıyla oluşacak böyle bir olayın ne denli vahim ne denli büyük bir enerjiyi ortaya çıkarttığını Elbistan depreminde gördük” dedi.