Deprem bölgesinde barınma, yıkım, sağlık, eğitim, ekonomi, hukuki ve koordinasyonla ilgili birçok sorunun sürdüğünü dile getiren Karatutlu, “Orta hasarlı binaların birçoğunun güçlendirmesi için belediyeye başvurulmasına rağmen özellikle büyükşehir ve merkez belediyeleri bu işlemleri yokuşa sürmektedir. Kışın yaklaştığı bu dönemde vatandaşın mağduriyeti artmaktadır” dedi.
Bilirkişi raporu alarak ağır hasarlı binalar için itirazda bulunmak isteyen vatandaşların, hukuki yollarla haklarını aramalarının, idari mahkemelerin tutumu nedeniyle zor olduğunu belirten Karatutlu, TOKİ tarafından yapılan binalar ile resmi binaların inşaatına devam edilirken şehrin yerli müteahhit ve mühendislerinin inşaat taleplerinin resmi kurumlarca göz ardı edildiğine dikkat çekti.
Esnafların da birçok zorluk içinde ekmeğini kazanmaya çalıştığını vurgulayan Karatutlu, şöyle devam etti:
“Esnaf kan ağlıyor. Ticaret yok, iş yeri yok, malları zarar görmüş, üstüne üstlük borçları var. Alın teriyle kazandıkları sermayeleri satmak zorunda kalıyorlar. Kahramanmaraş tarih boyunca yolların kavşağında olan bir şehir olmasına rağmen, bugün gerek kara ulaşımda gerekse demir yolu ulaşımda bu yolların kavşağından geri itilmiştir. Hızlı tren Kahramanmaraş’ın 50 kilometre ötesinden geçmektedir. Çevresindeki illerde havayolu ulaşımı her şartta devam etmesine rağmen Kahramanmaraş havaalanı sık sık uçak rötarları ile karşı karşıya kalmaktadır.
Kahramanmaraş’ta bir grup var. Bunlar 50 yıldır bu memleketin imkânlarını kullandılar, Maraş’ta yatırım yapıyoruz diye sizin bizim alamadığımız faizsiz kredileri aldılar. Kazandıkça gayrimenkule arsaya yatırım yaptılar. Dağı, taşı, ovayı topladılar. Aldıkları arsalar değer kazansın diye belediyelere etki ederek başka bölgeleri imara açtırmadılar. Kendi arsalarını yoğunluklarını artırıp kat sayısını 10,12, 16’ya çıkardılar. Tek amaçları daha çok para, daha çok rant… Siz depremde hiç bunların vatandaşa çorba, su, yemek dağıttıklarını gördünüz mü? Bu adamları çarşıda pazarda halkın içinde de göremezsiniz.”