Nurhak’ın en önemli geçim kaynaklarından olan tarımda; modern teknoloji ile daha eski yöntemler kullanılmaya devam ediyor. Büyük çoğunluğu sarp ve taşlık arazilerden oluşan araziler, biçerdöverle hasada el vermeyince iş başa düşüyor. Çiftçiler, ilk olarak traktörlerinin arkasına taktıkları aparatla hububatlarını biçip desteliyor. Beden gücüyle toplanan desteler, tarlada uygun bir yerde yığın haline getiriliyor. Çiftçilerin zorlu mesaisi bununla da bitmiyor. Biçerdöverler yaygın olarak kullanılmaya başlamadan önce çiftçiliğin vazgeçilmezi olan patozlar devreye giriyor. Yığındaki desteler, elle ya da dirgen kullanılarak patoza atılıyor ve eleklerden geçerek daneye dönüşüyor.
En az 7-8 kişinin aynı anda çalışmasıyla yapılabilen bu işlem, üreticiler açısından da emek ve çaba gerektiriyor.
Arazilerinin yapısı nedeniyle mecburen patoz kullandıklarını belirten çiftçiler, ‘Zahmet olmazsa emek olmaz’ sözünü hatırlatarak, “Her nimetin bir külfeti var. Arazilerimiz hem küçük hem de sarp olduğu için biçerdöver kullanamıyoruz. Hal böyle olunca patozdan başka çaremiz kalmıyor. Biçiminden yığınına ve patoza verilmesine kadar zorlu bir dönem geçiriyoruz. Zahmetli bir iş bu. 7-8 kişi çalışıyor. Kimi patoza deste atıyor kimisi de daneleri çuvallıyor. Güneşin altında; tozun içindeyiz. Sıkıntı çekmez ve yorulmazsak da ekmeğimizi kazanamıyoruz” ifadelerini kullandılar.