2300 rakımda büyüyen dağ çayını özenle ve titizlikle toplayan vatandaşlar, dağ çaylarını İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli bölgelerine gönderiyor. Pandemi sürecinde önemi daha da artan dağ çayının kilosu 70- 100 TL arasında değişiyor.
Dağ çayı toplamak için yüksek rakımlı bölgelere çıkan vatandaşlar, olgunlaşmış bitkilerini özenle ve tek tek topluyor. Toplanan çaylar kimi zaman insan sırtında, bazen de motosiklet yardımıyla dağdan getiriliyor. Temmuz-Ağustos aylarında olgunlaşan dağ çayına büyükşehirlerden hatta yurtdışından gelen talep gün geçtikçe artıyor.
İlaçsız, gübresiz doğal çay!
Topladığı dağ çaylarını değişik illere satan Yılmaz Gürlek adlı vatandaş, bu işin çok meşakkatli olduğuna vurgu yaptı.
Gürlek, “Ben boş zamanlarımda dağ çayı topluyorum. Benim için hem zevk hem de yan gelir oluyor. Olgunlaşmış çayları, yabancı otlardan titizlikle ayırıp paket haline getiriyorum. Binlerce metre yüksekte yetişiyor. Toplaması kadar dağdan indirmesi de bir o kadar zahmetli. Dağda organik olarak kendi kendine yetişen bir ürünü istiyorum ki herkes tüketsin. Herkes bu güzel nimetten faydalansın. Bunda ilaç, gübre, kimyasal yok” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Dağ çayının faydaları neler?
Toplanması ve dağdan getirilmesi konusunda çok zahmetli olan dağ çayı bin bir derde deva. Dağ çayının, sindirim yolu hastalıklarına, diş eti hastalıklarına, kemik ve hücre yenilenmesinde, migren, öksürük gibi birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor.