Termik santrallerin 2030’a kadar kapatılması çağrısında bulundular

Türkiye’nin farklı illerinde faaliyet gösteren 17 çevre ve ekoloji örgütleri, kömürlü termik santrallerin 2030'a kadar kapatılması için çağrı yaptı.

Büyütmek için resme tıklayın

Mevcuttaki kömürlü termik santrallerin 2030 yılına kadar kademeli olarak kapatılması için 'Kömürden Adil Çıkış: Hedef 2030' bildirisi yayımlayan çevre ve ekoloji örgütleri, kömür madenciliği ve kömürlü termik santraller nedeniyle bölgede yaşayanların ya topraklarını kaybederek köylerini terk etmek ya da madene inmek zorunda kaldığına dikkat çekti.

Ekoloji örgütlerinin bugün yayınladığı bildirinin imzacıları arasında Muğla, Kahramanmaraş, Çanakkale, Antalya, İzmir, Denizli, Sivas, Adana, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Hatay, Karaman gibi illerde yıllardır kömüre karşı mücadele eden 17 sivil toplum kuruluşu yer aldı.

 Bildiride, kömürün artık vadesinin dolduğuna dikkat çekilen bildiride, yapılan bilimsel çalışmaların Türkiye için rüzgarı ve güneşi merkeze alan toplumun gerçek enerji ihtiyacına yönelik bir enerji dönüşümünün 2030'a kadar mümkün olduğu aktarıldı."

Bildiride şöyle denildi:

“Yıllardır Anadolu'nun kadim topraklarının tahribatına dur demek için haykırıyoruz. Bir avuç kömürcü şirketin ve sermayenin çıkarları uğruna, kontrolsüz bir şekilde daha fazla ekonomik büyüme aşkına yaşam alanlarımızı kaybettik. Toprağımız, havamız, suyumuz kirlendi, nefes alamaz hale geldik. Bu talan düzeninin çarkını döndürmek için davalarımıza engeller konuldu, acele kamulaştırmalar yoluyla yıldırılmaya çalışıldık, sesimizi yükselttiğimizde karşımızda kolluk kuvvetlerini bulduk. Kamu yararını gözetmeyen, bilimsel gerçekleri görmezden gelen, yöre halklarına söz hakkı bırakmayan politikaların kriz üzerine kriz, yıkım üzerine yıkım getirdiğini yaşadığımız son deprem ve sel felaketlerinde bir kez daha gördük. Canlarımızı, kentlerimizi yitirdik ve bu gidişat devam ettiği müddetçe karşı karşıya olduğumuz krizler katlanarak artacak.

Kömür madenciliği ve kömürlü termik santraller, atalarımızla kadim bağlarımızı kopardı. Tarlalarımızı kaybettik; köylerimizi terk etmek zorunda kaldık, sevdiklerimizden ve toprağımızdan ayrıldık. Doğup büyüdüğü yerleri terk etmek istemeyenler, madene inmek veya santralde çalışmak zorunda kaldı. Yıllar içinde kömür; suyumuzu, toprağımızı, gıdamızı kirletti. Madende ve santralde çalışan ve etrafında yaşayan herkes, her gün kömürün zehirlediği kirli havayı soluyor, kirli gıdayı tüketiyor. Kanser olduk; çocuklarımız ve gençlerimiz sinsi hastalıklara yakalandı.”