Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) arşivinden derlenen bilgilere göre, briketleme tesisinin yıllık 500 bin ton kapasitesinin olduğu ve linyitin kalorisinin 3 kata yakın artırılarak vatandaşların ısınma ihtiyacının karşılanmasının amaçlandığı bildirildi.
Elbistan-Afşin bölgesi, Türkiye’nin en büyük linyit kömürü rezervini bünyesinde barındırıyor. Afşin-Elbistan Linyitleri Kömür İşletmesi’nden çıkarılarak aynı adı taşıyan termik santralin ihtiyacını karşılayan düşük kalorili linyit kömürü, o dönemler de vatandaşlar tarafından da ısınma amaçlı olarak kullanılıyordu. Kalorisi düşük olduğu gibi kül oranı da fazla olan linyit, vatandaşın ısınmadaki önceliğini kaybetti. Nemli ve düşük kalorili olması nedeniyle hava kirliliğine de yol açan linyitin kurutulup briketlenmesi amacıyla bir proje hazırlandı. 1990’lı yıllarda gündeme gelen briketlenmiş kömür projesi ile bölge halkı ile İç Anadolu Bölgesi’nin ihtiyacının karşılanması hedeflendi.
Yıllık 500 bin ton briketlenmiş kömür üretecek projeyle ilgili ilk fizibilite çalışmasında projenin fizibil olduğu kabul edildi. Ancak, söz konusu proje bir türlü yatırım aşamasına gelmedi. Dönemin Refah Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Hasan Dikici, projeyi TBMM gündemine taşıdı.
Dikici, dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy’un cevaplandırması istemiyle hazırladığı soru önergesini TBMM Genel Kurulu’na sundu.
Dikici, önergesinde hem briketlenmiş kömür projesinin akıbetiyle ilgili hem de atık küllerin yapı malzemesi imalatında değerlendirilmesi konularında sorular yöneltti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy ise, soru önergesine cevaben Elbistan kömürlerinin briketlenmesine yönelik yurt içinde ve yurt dışında bir dizi çalışmalar yaptırıldığını söyledi.
Atasoy, şu bilgileri aktardı:
“Yurt içjndeki çalışmalar 1975 ve 1985 yılında MTA Genel Müdürlüğü tarafından, yurt dışı çalışmaları ise Afşin-Elbistan Entegre projesi çerçevesinde 1969 yılında "Dr. Ing. Otto Gold", 1972 yılında "Rheinbraım Consulting", 1977 ve 1988 yılında "Brennstaff Institut Freiberg" tarafından yapılmıştır. Briketleme çalışmalarına yönelik araştırmalar çerçevesinde "Brennstoff Institut Freiberg" tarafından yapılan fizibiliteye göre, 1 000 000 ton/yıl kapasiteli bir tesisin makine ekipman yatırımının 239,4 milyon Alman markı ve sınai güç santralı (Buhar Ünitesi) yatırımının da 158 milyon Alman markı olmak üzere toplam 397,4 milyon mark yatırım miktarı tespit edilmiştir. Tesisten elde edilen bir ton briketin maliyeti amortisman ve yatırıma bağlı masraflar (faiz, vergi, sigorta gibi masraflar) hariç, 70,81 Alman markı olarak belirlenmiştir.”
Cevabında sahada üretilen kömürün Almanya’da bulunan tesise gönderildiği bilgisine de yer veren Atasoy, “Ayrıca, Doğu Alman Takraff Firması ile birlikte yürütülen bir başka proje çalışmalarında, sahada üretilen 40 ton kömür, Doğu Almanya'da bulunan pilot biriketleme tesisine gönderilmiş ve burada 3 300 KCal/kg alt ısı değerli briketler üretilmiştir. Ancak elde edilen briketler, kömürün özellikleri nedeniyle suya karşı dayanıklı olmamıştır. Yapılan fizibilite etütleri sonucu 1 ton briketin maliyeti 130 Alman markı olarak hesaplanmıştır. Projenin bu yatırım ve üretim maliyetleri itibariyle ekonomisinin olmadığı tespit edilerek TKİ Genel Müdürlüğü yatırım programından çıkarılmıştır” açıklamasında bulundu.
Atasoy, küllerin yapı malzemesi olarak kullanımının da gündeme gelmediğini sözlerine ekledi.
Aradan geçen 27 yılda bu konuda herhangi bir adımın atılmaması veya projenin gündeme alınmaması ise, briketlenmiş kömürün günümüzde kullanılıp kullanılmayacağı sorusunu doğurdu.